Çift baş harflerini meşe ağacına kazıdı.
- The couple carved their initials in an oak tree.
Julio, eski meşe ağacına kurduğum salıncakta sallanıyor.
- Julio is swinging in the hammock that I hung under the old oak tree.
Bu masa meşeden yapılmıştır.
- This table is made of good oak.
Çiftler baş harflerini meşe ağaçlarına kazıdılar.
- The couples carved their initials in oak trees.
The morning after I arrived there, I took a walk into the woods of oaks.
- Am Morgen nach meiner Ankunft dort ging ich im Eichenwald spazieren.
This table is made of good oak.
- Dieser Tisch ist aus gutem Eichenholz gefertigt.