O saatlerdir yürümekteydi.
- He had been walking for hours.
Saatler süren çalışmadan sonra yoruldu.
- He was worn out after hours of work.
Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
- We must sleep at least seven hours a day.
Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to write it.
Senin mesai saatlerin ne?
- What are your office hours?