eczacı

listen to the pronunciation of eczacı
التركية - الإنجليزية
druggist
pharmacist

He is licensed as a pharmacist. - O, bir eczacı olarak ruhsatlıdır.

My prescription is ready at the pharmacist's. - Benim reçetem eczacıda hazırdır.

apothecary
pharmaceutist
chemist, pharmacist, druggist
dispensing chemist
dispenser
{i} chemist

The young chemist decided to open a pharmacy. - Genç eczacı bir eczane açmaya karar verdi.

eczacı kalfası helper
in a drugstore
eczacı tartı birimi
scruple
التركية - التركية
İlâç yapan veya hazır ilâçları satan diplomalı kimse: "Eczacının söylediğinden anlıyorum, avuç avuç ağrı kesici alıyor."- T. Buğra
İlâç yapan veya hazır ilâçları satan diplomalı kimse
İlaç yapan veya hazır ilaçları satan diplomalı kimse: "Eczacının söylediğinden anlıyorum, avuç avuç ağrı kesici alıyor."- T. Buğra
(Osmanlı Dönemi) SAYDELÎ
eczacı kalfası
Eczacının yardımcısı
eczacı
المفضلات