easy, 7

listen to the pronunciation of easy, 7
الإنجليزية - التركية

تعريف easy, 7 في الإنجليزية التركية القاموس.

tight
tıkanmış
tight
tedariki güç
tight
sıkı gerilmiş kesat
tight
zorluk çeken
tight
{s} sarhoş
tight
su geçmez
tight
ucu ucuna
tight
zor elde edilir
tight
kısmık
tight
su geçirmez
tight
(Argo) çakırkeyif
tight
(pul) zor elde edilir
tight
sıkı

Ben ona sıkıca sarıldım. - I hugged her tightly.

Ben koşuya gitmeden önce ayakkabılarımı her zaman sıkı bağlarım. - I always tie my shoes tightly before I go jogging.

tight
{s} dar

Sanırım bu kazak sana çok dar. - I think that sweater is too tight on you.

Bu pantolonlar oldukça dar. Diğer bedenleri deneyebilir miyim? - These jeans feel too tight. May I try on another size?

tight
esrik
tight
dili müşkül
tight
{s} sızdırmaz
tight
{s} kısa ve özlü
tight
(sıfat) sıkı, dar, gergin, kasılmış, sızdırmaz, zor, kritik, kısa ve özlü, cimri, eli sıkı, başabaş, sarhoş
الإنجليزية - الإنجليزية
tight