الإنجليزية - التركية
تعريف ease in learning or in doing something; proficiency في الإنجليزية التركية القاموس.
- facility
- {i} imkân
- facility
- {i} olanak
- facility
- {i} (özel bir) hizmet, servis
- facility
- avantaj/kolaylık/ustalık
- facility
- sühulet
- facility
- uysallık
- facility
- kolaylık
- facility
- her türlü şey
- facility
- yetenek
- facility
- elverişlilik
- facility
- fırsat
- facility
- özel bir iş için yapılmış bina
- facility
- {i} rahatlık
- facility
- (Askeri) KOLAYLIK TESİSİ: Bir gayrimenkulun; işletme bölümü durumuna bulunan ve özel tipte bazı fiziki yardım temin suretiyle, bu görevin yerine getirilmesinde yararlı olan veya yararlı olabilecek olan bir kısım veya bölüm ya da bir teçhizat maddesi
- facility
- {i} (özel bir hizmet için yapılmış) tesis, yer
- facility
- (isim) kolaylık, rahatlık, olanak, imkân, tesis, vasıta, fırsat, araç, yetenek, ustalık
- facility
- fesahat
- facility
- {i} ustalık
- facility
- {i} araç
- facility
- suhulet
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف ease in learning or in doing something; proficiency في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- facility
The facility she shows in playing the violin is unrivalled.
ease in learning or in doing something; proficiency
الواصلة
ease in learn·ing or in do·ing something; pro·fi·cien·cyالنطق
Resimler
المفضلات