earnest dispute; strife in argument; controversy; debate; altercation

listen to the pronunciation of earnest dispute; strife in argument; controversy; debate; altercation
الإنجليزية - التركية

تعريف earnest dispute; strife in argument; controversy; debate; altercation في الإنجليزية التركية القاموس.

contest
yarışma

Yarışmacı, iki yanlış start yaptı. - The contestant made two false starts.

O, yarışmaya katılmak istiyor. - He wants to participate in the contest.

contest
{i} itiraz

O, mahkemedeki suçlamalara itiraz etmemeye karar verdi. - She decided not to contest the charges in court.

contest
rekabet etmek
contest
yarışmak
contest
{f} yarış

Çok sayıda öğrenci yarışmaya katıldı. - Many students took part in the contest.

O, yarışmaya katılmaktan diskalifiye edildi. - He was disqualified from taking part in the contest.

contest
doğruluğu hakkında tartışmak
contest
mücadele
contest
itiraz et(mek)
contest
muhalefet etmek
contest
contest against mücadele etmek
contest
itiraz ed
contest
{i} karşılaşma
contest
{i} maç
contest
{f} (bir şeye) itiraz edip yanlış olduğunu ispatlamaya çalışmak
contest
(isim) mücâdele, karşılaşma, maç, yarışma; tartışma; iddia, çekişme; inkâr; itiraz
contest
{f} çekişmek
contest
{i} tartışma

2014 Eurovision Şarkı Yarışması için Conchita Wurst'un seçilmesi Avusturya'da tartışmalara yol açtı. - Conchita Wurst's selection for the Eurovision Song Contest 2014 sparked controversy in Austria.

contest
{i} inkâr
contest
contested election yeterinden fazla aday bulunan seçim
الإنجليزية - الإنجليزية
contest
earnest dispute; strife in argument; controversy; debate; altercation

    الواصلة

    ear·nest dispute; strife in argument; controversy; debate; al·ter·ca·tion

    النطق

المفضلات