eğitimli

listen to the pronunciation of eğitimli
التركية - الإنجليزية
educated, literate
literate
schooled
lettered
eğitim
{i} education

Education in this world disappoints me. - Bu dünyadaki eğitim beni hayal kırıklığına uğratıyor.

The quality of higher education must answer to the highest international standards. - Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.

eğitim
training

They needed jobs and training. - Onların işlere ve eğitime ihtiyacı vardı.

I think you should stick to your training schedule. - Sanırım eğitim planına bağlı kalmalısın.

eğitim
{i} instruction

The level of English instruction in Israel is very low. - İsrail'de İngilizce eğitim seviyesi çok düşük.

The level of English instruction in the country is very low. - Kırsalda İngilizce eğitimi seviyesi çok düşük.

eğitim
(Askeri) drill
eğitim
education, instruction, schooling; training; drill
eğitim
practice
eğitim
{i} nurture
eğitim
(Askeri) exercise
eğitim
educational

The educational system in Japan was influenced by that in the USA. - Japonya'daki eğitim sistemi, Amerika'dakinden etkilenmiştir.

The educational system is now under review. - Eğitim sistemi şu anda inceleme altında.

eğitim
instructional
eğitim
(Hukuk) (mesleki) training
eğitim
schooling

I will have to wait till I finish schooling and start earning money. - Eğitimi bitirinceye ve para kazanmaya başlayıncaya kadar beklemek zorunda kalacağım.

Fadil paid for Layla's schooling. - Fadıl, Leyla'nın eğitimi için ödeme yaptı.

eğitim
course

She was able to continue her education through correspondence courses. - O, mektupla öğretim ile eğitimine devam edebildi.

Is physical education a required course? - Beden eğitimi gerekli bir ders mi?

eğitim
in training
eğitim
exercitation
eğitim
discipline
eğitim
traınıng
eğitim
pedagogy, pedagogics
eğitim
(Hukuk) education, training
eğitim
reeducation
التركية - التركية
Eğitim görmüş, eğitilmiş
Eğitim
terbiye
eğitim
Belli bir bilim dalı veya sanat kolunda yetiştirme, geliştirme ve eğitme işi
eğitim
Çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine yardım etme, terbiye
eğitim
Belli bir bilim dalı veya sanat kolunda yetiştirme, geliştirme ve eğitme işi: "Mezun olduktan sonra yüksek eğitim için Lyon'a gönderilir."- H. Taner. Çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine yardım etme, terbiye: "Eğitim, bizim istediğimiz kalıplara göre adam yetiştirmek değildir."- H. Taner
eğitim
Eğitim bilimi