eğitilme

listen to the pronunciation of eğitilme
التركية - الإنجليزية

تعريف eğitilme في التركية الإنجليزية القاموس.

eğit
{f} educated

Ford was poorly educated. - Ford kötü eğitim gördü.

Mr. Ito is a highly educated man. - Bay Ito oldukça eğitimli bir insan.

eğit
{f} trained

He was trained as a lawyer. - O bir avukat olarak eğitildi.

Musical talent can be developed if it's properly trained. - Düzgün bir şekilde eğitilirse müzikal yetenek geliştirilebilir.

eğit
{f} training

They needed jobs and training. - Onların işlere ve eğitime ihtiyacı vardı.

I am training hard so that I may win the race. - Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.

eğit
educate

In the last analysis, methods don't educate children; people do. - Son analizlerde, metotlar çocukları eğitmezler; insanlar eğitir.

Ford was poorly educated. - Ford kötü eğitim gördü.

eğit
{f} train

It is not easy to train dogs. - Köpekleri eğitmek kolay değil.

Musical talent can be developed if it's properly trained. - Düzgün bir şekilde eğitilirse müzikal yetenek geliştirilebilir.

eğit
{f} schooling

I will have to wait till I finish schooling and start earning money. - Eğitimi bitirinceye ve para kazanmaya başlayıncaya kadar beklemek zorunda kalacağım.

Fadil paid for Layla's schooling. - Fadıl, Leyla'nın eğitimi için ödeme yaptı.

eğit
reeducate
eğitilmek
to be educated
eğitilmek
to be trained, be given training
التركية - التركية
Eğitilmek işi
Eğitilmek
yetiştirilmek
eğitilmek
Eğitme işine konu olmak