durdurarak

listen to the pronunciation of durdurarak
التركية - الإنجليزية
intercepting
present participle of intercept
dur
{f} stand

He always stands off when people are enthusiastic. - İnsanlar çoşkuluyken, o her zaman uzak durur.

I could scarcely stand on my feet. - Ayaklarımın üzerinde güçlükle durabiliyordum.

dur
(Bilgisayar) end

It rained for several days on end. - Birkaç gün durmadan yağmur yağdı.

I stood at the end of the line. - Sıranın sonunda durdum.

dur
conk out
dur
{f} standing

These two are standing abreast. - Bu ikisi yan yana duruyor.

Someone is standing at the gate. - Birisi kapıda duruyor.

dur
hold on
dur
stop

Were the earth to stop revolving, what do you suppose would happen? - Dünya dönmeyi durdursa,ne olacağını tahmin edersin?

A car stopped at the entrance. - Girişte bir araba durdu.

dur
halt

It was because of the storm that the trains were halted. - Fırtınadan dolayı trenler durduruldu.

They were unanimous that the war should be brought to a halt. - Onlar savaşın durdurulması gerektiği konusunda aynı fikirdeydiler.

dur
hist
dur
hold it
dur
nix
dur
hold

Hold up, what do you think you're doing? - Dur bakalım, Sen ne yaptığını düşünüyorsun?

When riding the escalator, please hold the handrail and stand inside the yellow line. - Yürüyen merdivene binerken lütfen tırabzanı tut ve sarı çizginin içinde dur.

dur
whoa
dur
stall

Why are they stalling? - Onlar neden duruyorlar?

He stalled the engine three times. - Üç kez motoru durdurdu.

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف durdurarak في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

DUR
Durango, a state of Mexico
dur
Duration How long the spell lasts, usually expressed in turns (T)
dur
Drug utilization review (DUR) is a process which evaluates particular drugs for use by a specific member This process is conducted using specific edits-designed by the health plan and our Pharmacy and Therapeutics (P&T) committee-which are programmed into RxWEST claims processing computer Examples of DUR edits include: pregnancy, therapeutic duplication, and age precautions, dose range, drug interaction precautions, and gender compliance
dur
Drug utilization review
dur
Major; in the major mode; as, C dur, that is, C major
dur
Said of a wine which is too acidic
dur
a kingdom on the Va'andao sea, capital Baianch
dur
Drug Use/Utilization Reviews
dur
Durham 1: 43 hm Canada
dur
see- DRUG UTILIZATION REVIEW
الفرنسية - التركية

تعريف durdurarak في الفرنسية التركية القاموس.

dur
sert penis
dur
güç, katı, sert
dur
katı, sert; güç, ağır; dayanıklı; merhametsiz, duygusuz
ألمانية - التركية

تعريف durdurarak في ألمانية التركية القاموس.

Dur
majör
Dur
anadal
Dur
[das] majör
الكردية - التركية

تعريف durdurarak في الكردية التركية القاموس.

dûr
uzak
الإنجليزية - التركية

تعريف durdurarak في الإنجليزية التركية القاموس.

dur
(Bilgisayar) süre

Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler. - They went skiing during their date.

Amerika'da kaldığı süredeki deneyimlerini bize anlatmaya başladı. Biz dikkat kesildik. - He started to tell us his experiences during his stay in America. We were all ears.

durdurarak
المفضلات