durduğunuz

listen to the pronunciation of durduğunuz
التركية - الإنجليزية
stopping by
dur
{f} stand

He always stands off when people are enthusiastic. - İnsanlar çoşkuluyken, o her zaman uzak durur.

The balance at the bank stands at two million yen. - Bankadaki bakiye 2 milyon yende duruyor.

dur
(Bilgisayar) end

He stood at the end of the line. - Sıranın sonunda durdu.

I stood at the end of the line. - Sıranın sonunda durdum.

dur
conk out
dur
{f} standing

Someone is standing at the gate. - Birisi kapıda duruyor.

I'm worn out, because I've been standing all day. - Bütün gün ayakta durduğum için yoruldum.

dur
hold on
dur
stop

A car stopped at the entrance. - Girişte bir araba durdu.

I'm getting off the train at the next stop. - Sonraki durakta trenden ineceğim.

dur
halt

Halt! Stay right where you are or I'll shoot! - Dur! Olduğun yerde kal, yoksa vururum!

The blue sports car came to a screeching halt. - Mavi spor araba durma noktasına geldi.

dur
hist
dur
hold it
dur
nix
dur
hold

The rule holds good in this case. - Kural bu durumda geçerlidir.

Hold up, what do you think you're doing? - Dur bakalım, Sen ne yaptığını düşünüyorsun?

dur
whoa
dur
stall

Why are they stalling? - Onlar neden duruyorlar?

A stalled car impedes traffic in the left lane. - Durmuş bir araba sol şeritte trafiği engelliyor.

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف durduğunuz في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

DUR
Durango, a state of Mexico
dur
Duration How long the spell lasts, usually expressed in turns (T)
dur
Drug utilization review (DUR) is a process which evaluates particular drugs for use by a specific member This process is conducted using specific edits-designed by the health plan and our Pharmacy and Therapeutics (P&T) committee-which are programmed into RxWEST claims processing computer Examples of DUR edits include: pregnancy, therapeutic duplication, and age precautions, dose range, drug interaction precautions, and gender compliance
dur
Drug utilization review
dur
Major; in the major mode; as, C dur, that is, C major
dur
Said of a wine which is too acidic
dur
a kingdom on the Va'andao sea, capital Baianch
dur
Drug Use/Utilization Reviews
dur
Durham 1: 43 hm Canada
dur
see- DRUG UTILIZATION REVIEW
الفرنسية - التركية

تعريف durduğunuz في الفرنسية التركية القاموس.

dur
sert penis
dur
güç, katı, sert
dur
katı, sert; güç, ağır; dayanıklı; merhametsiz, duygusuz
ألمانية - التركية

تعريف durduğunuz في ألمانية التركية القاموس.

Dur
majör
Dur
anadal
Dur
[das] majör
الكردية - التركية

تعريف durduğunuz في الكردية التركية القاموس.

dûr
uzak
الإنجليزية - التركية

تعريف durduğunuz في الإنجليزية التركية القاموس.

dur
(Bilgisayar) süre

Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler. - They went skiing during their date.

Fiyatlar son on yıl boyunca sürekli arttı. - Prices have risen steadily during the past decade.

durduğunuz
المفضلات