She stopped to smoke.
- O, sigara içmek için durdu.
A car stopped at the entrance.
- Girişte bir araba durdu.
He always stands off when people are enthusiastic.
- İnsanlar çoşkuluyken, o her zaman uzak durur.
Somebody is standing in front of his room.
- Biri odasının önünde duruyor.
I stood at the end of the line.
- Sıranın sonunda durdum.
It rained for several days on end.
- Birkaç gün durmadan yağmur yağdı.
Someone is standing behind the wall.
- Birisi duvarın arkasında duruyor.
Someone is standing at the gate.
- Birisi kapıda duruyor.
At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack.
- Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.
My house is close to a bus stop.
- Evim otobüs durağına yakın.
Halt! Stay right where you are or I'll shoot!
- Dur! Olduğun yerde kal, yoksa vururum!
It was because of the storm that the trains were halted.
- Fırtınadan dolayı trenler durduruldu.
When riding the escalator, please hold the handrail and stand inside the yellow line.
- Yürüyen merdivene binerken lütfen tırabzanı tut ve sarı çizginin içinde dur.
The rule holds good in this case.
- Kural bu durumda geçerlidir.
He stalled the engine three times.
- Üç kez motoru durdurdu.
Why are they stalling?
- Onlar neden duruyorlar?