durdu

listen to the pronunciation of durdu
التركية - الإنجليزية
(Bilgisayar) stopped

A car stopped at the entrance. - Girişte bir araba durdu.

She stopped to smoke. - O, sigara içmek için durdu.

stood in
stopped in
dur
{f} stand

The balance at the bank stands at two million yen. - Bankadaki bakiye 2 milyon yende duruyor.

He always stands off when people are enthusiastic. - İnsanlar çoşkuluyken, o her zaman uzak durur.

dur
(Bilgisayar) end

It rained for several days on end. - Birkaç gün durmadan yağmur yağdı.

I stood at the end of the line. - Sıranın sonunda durdum.

sistem durdu
(Bilgisayar) system halted
dur
conk out
dur
{f} standing

These two are standing abreast. - Bu ikisi yan yana duruyor.

Somebody is standing in front of his room. - Biri odasının önünde duruyor.

deniz durdu/ düştü
The sea has died down
dur
hold on
dur
stop

My house is close to a bus stop. - Evim otobüs durağına yakın.

Were the earth to stop revolving, what do you suppose would happen? - Dünya dönmeyi durdursa,ne olacağını tahmin edersin?

dur
halt

Halt! Stay right where you are or I'll shoot! - Dur! Olduğun yerde kal, yoksa vururum!

It was because of the storm that the trains were halted. - Fırtınadan dolayı trenler durduruldu.

dur
hist
dur
hold it
dur
nix
dur
hold

I wonder how Tom is holding up. - Acaba Tom'un durumu nasıl?

Hold up, what do you think you're doing? - Dur bakalım, Sen ne yaptığını düşünüyorsun?

dur
whoa
dur
stall

A stalled car impedes traffic in the left lane. - Durmuş bir araba sol şeritte trafiği engelliyor.

Why are they stalling? - Onlar neden duruyorlar?

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف durdu في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

DUR
Durango, a state of Mexico
dur
Duration How long the spell lasts, usually expressed in turns (T)
dur
Drug utilization review (DUR) is a process which evaluates particular drugs for use by a specific member This process is conducted using specific edits-designed by the health plan and our Pharmacy and Therapeutics (P&T) committee-which are programmed into RxWEST claims processing computer Examples of DUR edits include: pregnancy, therapeutic duplication, and age precautions, dose range, drug interaction precautions, and gender compliance
dur
Drug utilization review
dur
Major; in the major mode; as, C dur, that is, C major
dur
Said of a wine which is too acidic
dur
a kingdom on the Va'andao sea, capital Baianch
dur
Drug Use/Utilization Reviews
dur
Durham 1: 43 hm Canada
dur
see- DRUG UTILIZATION REVIEW
الفرنسية - التركية

تعريف durdu في الفرنسية التركية القاموس.

dur
sert penis
dur
güç, katı, sert
dur
katı, sert; güç, ağır; dayanıklı; merhametsiz, duygusuz
ألمانية - التركية

تعريف durdu في ألمانية التركية القاموس.

Dur
majör
Dur
anadal
Dur
[das] majör
الكردية - التركية

تعريف durdu في الكردية التركية القاموس.

dûr
uzak
الإنجليزية - التركية

تعريف durdu في الإنجليزية التركية القاموس.

dur
(Bilgisayar) süre

Yazılım şirketi ekonomik durgunluk sürecinde büyük başarısızlığa uğradı. - The software company collapsed during the recession.

Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler. - They went skiing during their date.

durdu
المفضلات