duramayıp

listen to the pronunciation of duramayıp
التركية - الإنجليزية
incontinently
In an incontinent manner; without restraint, or without due restraint
In an incontinent manner; without restraint, or without due restraint; used esp
Immediately; at once; forthwith
of the passions or appetites
without restraint, without self-control
dur
{f} stand

The balance at the bank stands at two million yen. - Bankadaki bakiye 2 milyon yende duruyor.

I could scarcely stand on my feet. - Ayaklarımın üzerinde güçlükle durabiliyordum.

dur
(Bilgisayar) end

Once the complaining starts, it never ends. - Bir defa şikayet etmeye başladığında asla durmaz.

He stood at the end of the line. - Sıranın sonunda durdu.

dur
conk out
dur
{f} standing

Someone is standing at the gate. - Birisi kapıda duruyor.

Someone is standing behind the wall. - Birisi duvarın arkasında duruyor.

dur
hold on
dur
stop

At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack. - Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.

I'm getting off the train at the next stop. - Sonraki durakta trenden ineceğim.

dur
halt

The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt. - Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi.

It was because of the storm that the trains were halted. - Fırtınadan dolayı trenler durduruldu.

dur
hist
dur
hold it
dur
nix
dur
hold

When riding the escalator, please hold the handrail and stand inside the yellow line. - Yürüyen merdivene binerken lütfen tırabzanı tut ve sarı çizginin içinde dur.

Hold up, what do you think you're doing? - Dur bakalım, Sen ne yaptığını düşünüyorsun?

dur
whoa
dur
stall

A stalled car impedes traffic in the left lane. - Durmuş bir araba sol şeritte trafiği engelliyor.

He stalled the engine three times. - Üç kez motoru durdurdu.

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف duramayıp في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

DUR
Durango, a state of Mexico
dur
Duration How long the spell lasts, usually expressed in turns (T)
dur
Drug utilization review (DUR) is a process which evaluates particular drugs for use by a specific member This process is conducted using specific edits-designed by the health plan and our Pharmacy and Therapeutics (P&T) committee-which are programmed into RxWEST claims processing computer Examples of DUR edits include: pregnancy, therapeutic duplication, and age precautions, dose range, drug interaction precautions, and gender compliance
dur
Drug utilization review
dur
Major; in the major mode; as, C dur, that is, C major
dur
Said of a wine which is too acidic
dur
a kingdom on the Va'andao sea, capital Baianch
dur
Drug Use/Utilization Reviews
dur
Durham 1: 43 hm Canada
dur
see- DRUG UTILIZATION REVIEW
الفرنسية - التركية

تعريف duramayıp في الفرنسية التركية القاموس.

dur
sert penis
dur
güç, katı, sert
dur
katı, sert; güç, ağır; dayanıklı; merhametsiz, duygusuz
ألمانية - التركية

تعريف duramayıp في ألمانية التركية القاموس.

Dur
majör
Dur
anadal
Dur
[das] majör
الكردية - التركية

تعريف duramayıp في الكردية التركية القاموس.

dûr
uzak
الإنجليزية - التركية

تعريف duramayıp في الإنجليزية التركية القاموس.

dur
(Bilgisayar) süre

Yazılım şirketi ekonomik durgunluk sürecinde büyük başarısızlığa uğradı. - The software company collapsed during the recession.

Fiyatlar son on yıl boyunca sürekli arttı. - Prices have risen steadily during the past decade.

duramayıp
المفضلات