doted on; regarded with affection

listen to the pronunciation of doted on; regarded with affection
الإنجليزية - التركية

تعريف doted on; regarded with affection في الإنجليزية التركية القاموس.

fond
{s} düşkün

Dedikoduya çok düşkündür. - She is very fond of gossip.

Kız kardeşim müziğe düşkündür. - My sister is fond of music.

fond
aşık
fond
{s} sevgi dolu

Tom'un Mary ile ilgili sevgi dolu anıları var. - Tom has fond memories of Mary.

fond
hoşlanan
fond
fondly şefkatle
fond
{s} seven
fond
{s} aşırı

Ann aşırı derecede çikolataya düşkün. - Ann is exceedingly fond of chocolate.

fond
iptilâ
fond
sever

Genel olarak küçük kızlar bebekleri çok severler. - In general, little girls are fond of dolls.

O balık tutmayı sever. - He is fond of fishing.

fond
aşırı seven
fond
fondness sevgi
fond
umutlu
fond
saf
fond
muhabbetle
fond
meraklı

Kız kardeşim müziğe meraklıdır. - My sister is fond of music.

Ben sinema meraklısıyım. - I am fond of the cinema.

fond
düşkünlük
fond
merak

Avusturalya yemeklerine çok meraklıyımdır. - I am fond of Australian food.

Kız kardeşim müziğe meraklıdır. - My sister is fond of music.

fond
{s} pervasız
fond
(sıfat) düşkün, seven, aşırı, abartılı, pervasız
الإنجليزية - الإنجليزية
fond
doted on; regarded with affection
المفضلات