I've already filed my report.
- Ben zaten raporumu dosyaladım.
She silently filed away that piece of information, thinking it might be useful later.
- O, o bilgi parçasını daha sonra faydalı olabileceğini düşünerek sessizce dosyaladı.
Show me your new filing system.
- Bana yeni dosyalama sistemini göster.
Where are the rest of the files?
- Dosyaların geri kalanı nerede?
Tom forgot to file his taxes.
- Tom vergilerini dosyalamayı unuttu.