My Twitter account is suspended because of spamming.
- Twitter hesabım spamden dolayı askıya alındı.
I could not go to the party because of illness.
- Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.
Classes have been suspended due to floods.
- Selden dolayı dersler ertelendi.
The accident was due to his carelessness.
- Kaza onun dikkatsizliğinden dolayıydı.
I couldn't get out of my garage because there was a car in the way.
- Yolda bir arabanın olması dolayısıyla garajımdan çıkamadım.
We arrived at that plan out of pure desperation, but the book sold well.
- Umutsuzluktan dolayı o plana vardık fakat kitap iyi sattı.
Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
- Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
Claude, an autotropic boy in my class whose skin is green due to chlorophyll, dreams of foresting the moon.
- Claude; sınıfımda klorofil dolayısıyla yeşil tenli olan ototrofik bir çocuk, ayın ormanlaşmasını hayal ediyor.
She became rich by virtue of hard work and good business sense.
- O sıkı çalışma ve iyi iş duygusundan dolayı zengin oldu.
She was absent from school owing to sickness.
- O, hastalığından dolayı okulda yoktu.
He was late because of the snow.
- O, kardan dolayı geç kaldı.
I could not go to the party because of illness.
- Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.
I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather.
- Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.
I was late on account of an accident.
- Kazadan dolayı geç kaldım.
I didn't go on account of illness.
- Hastalıktan dolayı gitmedim.
Black Americans continued to suffer from racism.
- Siyah Amerikalılar, ırkçılıktan dolayı acı çekmeye devam ettiler.
We all shuddered from the great shock.
- Hepimiz büyük şoktan dolayı ürperdik.
I can't do it for want of money.
- Para yokluğundan dolayı onu yapamam.