dolayı dolayı

listen to the pronunciation of dolayı dolayı
التركية - الإنجليزية

تعريف dolayı dolayı في التركية الإنجليزية القاموس.

bu sebepten dolayı
for this reason
dolayı
because

My Twitter account is suspended because of spamming. - Twitter hesabım spamden dolayı askıya alındı.

I could not go to the party because of illness. - Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.

bundan dolayı
therefore
bundan dolayı
hence
bundan dolayı
on account of this
bundan dolayı
hereby
den dolayı
out of
dolayı
due to

Classes have been suspended due to floods. - Selden dolayı dersler ertelendi.

The accident was due to his carelessness. - Kaza onun dikkatsizliğinden dolayıydı.

bundan dolayı
for this reason, therefore, hence, accordingly
dolayı
out of

I couldn't get out of my garage because there was a car in the way. - Yolda bir arabanın olması dolayısıyla garajımdan çıkamadım.

We arrived at that plan out of pure desperation, but the book sold well. - Umutsuzluktan dolayı o plana vardık fakat kitap iyi sattı.

dolayı
for

Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home. - Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.

Claude, an autotropic boy in my class whose skin is green due to chlorophyll, dreams of foresting the moon. - Claude; sınıfımda klorofil dolayısıyla yeşil tenli olan ototrofik bir çocuk, ayın ormanlaşmasını hayal ediyor.

dolayı olmak
follow
elde olmayan nedenlerden dolayı
Due to reasons beyond control
yaralamaktan dolayı alınan az diyet
due to injury received less dietary
şundan dolayı
Because Sundae
bundan dolayı/ötürü
for this reason, because of this, therefore
dolayı
by virtue of

She became rich by virtue of hard work and good business sense. - O sıkı çalışma ve iyi iş duygusundan dolayı zengin oldu.

dolayı
owing to

She was absent from school owing to sickness. - O, hastalığından dolayı okulda yoktu.

dolayı
because of, on account of, due to
dolayı
inasmuch as
dolayı
because of, on account of, due to, owing to
dolayı
because of

He was late because of the snow. - O, kardan dolayı geç kaldı.

I could not go to the party because of illness. - Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.

dolayı
seeing

I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather. - Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.

dolayı
surroundings
dolayı
on account of

I was late on account of an accident. - Kazadan dolayı geç kaldım.

I didn't go on account of illness. - Hastalıktan dolayı gitmedim.

dolayı
from

Black Americans continued to suffer from racism. - Siyah Amerikalılar, ırkçılıktan dolayı acı çekmeye devam ettiler.

We all shuddered from the great shock. - Hepimiz büyük şoktan dolayı ürperdik.

dolayı
whereat
ihmalden dolayı kaybedilen şey
forfeit
içkiden dolayı titremeli sayıklama
jim jams
ondan dolayı
thence
saat farkından dolayı rahatsızlık
jet lag
saat farkından dolayı rahatsızlık
jet syndrome
saat farkından dolayı rahatsızlık
jet fatigue
sebepten dolayı
on the score of
yaşlanmadan dolayı miyoplaşmış
presbyopic
yokluğundan dolayı
from want of
yokluğundan dolayı
for want of

I can't do it for want of money. - Para yokluğundan dolayı onu yapamam.

التركية - التركية
Dolaşarak, dönerek
dolayı
Dolay, çevre
dolayı
Ötürü, yüzünden, sebebiyle
dolayı
Pehlivanlar güreşecek. Şehirden, dolayı köylerden çağrılanlar geliyorlar."- M. Ş. Esendal
dolayı
Ötürü, yüzünden, sebebiyle: "Daha dün bu sözümden dolayı okşuyorlardı."- R. H. Karay. Çevrede, etrafta bulunan: "Atlar koşacak
dolayı dolayı
المفضلات