We had a friendly talk with the gentleman.
- Beyefendi ile dostça bir konuşma yaptık.
He gave me a piece of friendly advice.
- Bana dostça bir öğüt verdi.
Tom just wanted to be neighborly.
- Tom sadece dostça olmak istiyordu.
Tom tried to be neighborly.
- Tom dostça olmaya çalıştı.
I am glad that the matter was settled amicably.
- Meselenin dostça halledilmesine memnunum.
We'll work this out amicably.
- Bunu dostça halledeceğiz.
Neighbourly relations are necessary for success.
- Dostça ilişkiler başarı için gereklidir.