29 haziran 1979 da zonguldakta doğdu.
Jesus was born of Mary.
- İsa, Meryem'in bir çocuğu olarak doğdu.
Nagasaki, where I was born, is a beautiful port city.
- Doğduğum yer olan Nagasaki, güzel bir liman kentidir.
Tom's parents were born outside Canada.
- Tom'un ebeveynleri Kanada'nın dışında doğdular.
She's not from here. She was born out of country.
- O buralı değil. O, ülke dışında doğdu.
My water broke on the evening of the predicted birth date.
- Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
No one can have three different birth dates.
- Hiç kimsenin üç farklı doğum tarihi olamaz.
Life would be infinitely happier if we could only be born at the age of eighty and gradually approach eighteen.
- Sadece seksen yaşında doğabilseydik ve yavaş yavaş on sekiz yaşına varabilseydik, yaşamımız çok daha mutlu olurdu.
Be born, get married, and die; always bring money.
- Doğmak, evlenmek ve ölmek, her zaman para getirir.
Yesterday was my seventeenth birthday.
- Dün onyedinci doğumgünümdü.
Tomorrow's my birthday.
- Yarın benim doğum günüm.