diz çökmüş

listen to the pronunciation of diz çökmüş
التركية - الإنجليزية
bended
bent

He offered his fealty on bended knee.

Simple past tense and past participle of bend
used of the back and knees; stooped; "on bended knee"; "with bent (or bended) back
{s} bent; curved; crooked, not straight (Archaic)
used of the back and knees; stooped; "on bended knee"; "with bent (or bended) back"
If you ask someone for something on bended knee, you ask them very seriously for it. We beg the Government on bended knees not to cut this budget
archaic, past of bend
diz çök
{f} kneeling

She saw a boy kneeling by the altar. - Sunağa yakın diz çöken bir çocuk gördüm.

The religious man remained kneeling for hours. - Din adamı saatlerce diz çökmüş olarak kaldı.

diz çök
{f} knelt

She knelt beside him and asked him what his name was. - O onun yanına diz çöktü ve onun adının ne olduğunu sordu.

We all knelt down to pray. - Dua etmek için hepimiz diz çöktük.

diz çök
{f} kneel

Why do people kneel down to pray? - İnsanlar dua etmek için neden diz çöküyorlar?

Sami made Layla kneel in front of him. - Sami, Leyla'yı önünde diz çöktürdü.

diz çök
genuflect