O, Avustralya'ya gitmek için yola çıktı.
- He departed for Australia.
Çim'de, hareket istasyonuna gitmek ve tren biletleri orada almak zorundasın.
- In China, you have to go to the departure station and buy train tickets there.
Ayrılış tarihinizi öğrenebilir miyim?
- May I know the date of you departure?
Tom ayrılışını üç gün erteledi.
- Tom postponed his departure for three days.