Gelişme günlük olarak takip edilir ve bir veritabanında saklanır.
- Progress is monitored daily and stored in a database.
Günlük olarak iç çamaşırı değiştirin.
- Change underwear daily.
Trafik kazaları her gün olur.
- Traffic accidents happen daily.
Her gün İngilizce konuşuyorum.
- I speak English daily.
Bu bir günlük gazetedir.
- This is a daily newspaper.
Hikaye tüm günlük gazetelerdeydi.
- The story was in all daily newspapers.
Bana günlük yaşantından bahset.
- Tell me about your daily life.
Günlük yaşantından memnun musun?
- Are you satisfied with your daily life?