Gönüllüler tek kullanımlık bardaklarda çay dağıttı.
- Volunteers distributed tea in disposable cups.
Tek kullanımlık çubukları kullanma yerine yıkayabileceğin plastik çubukları kullanmak daha iyi.
- Instead of using disposable chopsticks, it's better to use plastic chopsticks that you can wash.
Mevcut tek oda iki kişiliktir.
- The only room available is a double.
Cuma gösterisi için mevcut hiç bilet yoktu.
- There were no tickets available for Friday's performance.
Müsait bir tur rehberi var mı?
- Is there a tour guide available?
John şu an müsait mi?
- Is John available now?
Bu gece için mevcut bir oda var mı?
- Is there a room available for tonight?
İşe yarar bir yardım var mı?
- Is there any help available?
Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir.
- Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.
Bu teklif beş gün için geçerlidir.
- This offer is available for five days.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Bu bilet bütün bir yıl için kullanılabilir.
- This ticket is available for a whole year.
Sözlük şimdi Android telefonlar için bir uygulama olarak kullanılabilir.
- The dictionary is now available as an app for Android phones.
Koltuklar hazır oluncaya kadar bir süre beklemekten başka bir şey yapamayız.
- We can do nothing but wait for a while until the seats are available.
Servisler hazır olacak.
- Shuttles will be available.
Rather than purchase an expensive razor he bought a packet of cheap disposable ones.