When he was a student, he went to the disco only once.
- Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.
We had trouble getting into the disco.
- Diskoya girme sorunumuz vardı.
Tom copied all the files on his internal hard disk to an external hard disk.
- Tom bilgisayarda bulunan dahili hard diskteki tüm dosyaları harici bir hard diske kopyaladı.
The hard disk was completely destroyed.
- Hard disk tamamen mahvoldu.
Turn the disk over, after it has finished.
He still uses floppy disks from 1979.
Bu tek bir diskete sığar.
- It fits on a single floppy disk.
Bu bilgisayarın disket sürücüsü var.
- This computer has a floppy disk drive.