Yabani kuşları izliyorum.
- I am watching wild birds.
Bir kütüğün altında bazı yabani mantarlar buldum.
- I found some wild mushrooms under the log.
Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü.
- She dreamt about wild jaguars.
Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.
- Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.
Bölge, manzarası ve yaban hayatı ile ünlüdür.
- The area is notable for its scenery and wildlife.
Kediler yaban hayatı için üst düzeyde tehdittir. Daha şimdiden otuz üç tane türün küresel çapta yok olmasından sorumludurlar ve her yıl milyarlarca yabani kuş ve memeliyi öldürmektedirler.
- Cats are the top threat to wildlife. They already are responsible for the global extinction of thirty three species and kill billions of wild birds and mammals each year.
Kalbi çılgınca çarpıyordu.
- His heart was beating wildly.
Tüketici fiyat endeksi çılgınca dalgalanıyor.
- The consumer price index has been fluctuating wildly.
Parti oldukça tenhaydı.
- The party was pretty wild.