He was listening to music in his room.
- O, odasında müzik dinliyordu.
The boy is listening to music.
- Çocuk, müzik dinliyor.
You can learn a lot from grandparents by listening.
No one wants to listen to my opinions.
- Kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor.
I like to listen to classical music.
- Klasik müzik dinlemeyi severim.
In Soviet Russia, radio listens to the listener!
- Sovyet Rusya'sında, radyo dinleyiciyi dinler!
Listen! They're playing my favorite music.
- Dinle! Favori müziğimi çalıyorlar.
Children should obey their elders, mind you.
- Dinle bak, çocuklar büyüklerine itaat etmelidir.
If you don't mind, I'd like to rest here for a while.
- Sakıncası yoksa bir süre burada dinlenmek istiyorum.
The children love listening to stories.
- Çocuklar masal dinlemeyi sever.
I often study while listening to music.
- Müzik dinlediğim zaman sık sık çalışırım.
Sami's phones were wiretapped.
- Sami'nin telefonları dinlendi.