dinlendirilmiş

listen to the pronunciation of dinlendirilmiş
التركية - الإنجليزية
fallow (ground)
aged (wine)
ripe
dinlen
lounge
dinlen
rest

An old man was resting in the shade of the tree. - Yaşlı bir adam ağacın gölgesinde dinleniyordu.

Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay. - Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.

dinlen
{f} rested
التركية - التركية
Dinlenmesi sağlanmış
Bir süre gereken kıvama gelmesi için bekletilmiş
dinlendirilmiş
المفضلات