Tom's mother was a devout Catholic.
- Tom'un annesi dindar bir Katolikti.
Tom's sister is a devout Christian.
- Tom'un kız kardeşi dindar bir Hristiyan.
Tom doesn't appear to be very religious.
- Tom çok dindar gibi gözükmüyor.
People in other countries often say that the Japanese are not religious enough.
- Başka ülkelerden insanlar sık sık Japonların yeterince dindar olmadığını söyler.
Tom had a pious reputation.
- Tom dindar bir üne sahipti.