diliyor

listen to the pronunciation of diliyor
التركية - الإنجليزية
invoking
present participle of invoke
dile
{f} wish

It's an American tradition to make a wish on your birthday. - Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.

I wish I were what I was when I wished I were what I am. - Keşke olduğum gibi olmayı dilediğim zaman olduğum gibi olsam.

dile
{f} wished

I wish I were what I was when I wished I were what I am. - Keşke olduğum gibi olmayı dilediğim zaman olduğum gibi olsam.

Tom wished he had a decent job. - Tom düzgün bir işi olmasını diledi.

dile
invoke
dile
{f} wishing

I named my daughter Nairu wishing her long life. - Ona uzun bir ömür dileyerek kızıma Nairu ismini verdim.

I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it. - Bir kütüphane görünce, gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmayı dilemediğim olmamıştır.

dile
verbalized
dile
beg

Tom dropped a coin into the beggar's cup. - Tom dilencinin kabına bir bozuk para koydu.

Beggars can't be choosers. - Dilenciler seçici olamaz.

dile
articulates
التركية - التركية

تعريف diliyor في التركية التركية القاموس.

DİLE
(Osmanlı Dönemi) Gönül sahibi
DİLE
(Osmanlı Dönemi) f. Dil, gönül, kalb yürek