dilenmemiş

listen to the pronunciation of dilenmemiş
التركية - الإنجليزية
unwished for
dile
{f} wish

There were times when Tom wished he hadn't married Mary. - Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.

She wished she had been born twenty years earlier. - O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.

dile
{f} wished

She wished she had been born twenty years earlier. - O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.

Tom wished he had a decent job. - Tom düzgün bir işi olmasını diledi.

dile
invoke
dile
{f} wishing

I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it. - Bir kütüphane görünce, gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmayı dilemediğim olmamıştır.

I named my daughter Nairu wishing her long life. - Ona uzun bir ömür dileyerek kızıma Nairu ismini verdim.

dile
verbalized
dile
beg

Beggars can't be choosers. - Dilenciler seçici olamaz.

I must beg your pardon. - Ben sizden özür dilemeliyim.

dile
articulates
التركية - التركية

تعريف dilenmemiş في التركية التركية القاموس.

DİLE
(Osmanlı Dönemi) Gönül sahibi
DİLE
(Osmanlı Dönemi) f. Dil, gönül, kalb yürek
dilenmemiş
المفضلات