dikkat edersen

listen to the pronunciation of dikkat edersen
التركية - الإنجليزية
if you look carefully at
if you pay careful attention
if you pay attention
if you take note (of)
if you pay attention to
if you pay close attention to
dikkat et
{f} notice

I didn't notice the light turn red. - Işığın kırmızıya döndüğüne dikkat etmedim.

It's my fault that the cake was burned. I was talking on the phone and didn't notice the time. - Kekin yanması benim hatamdır. Telefonda konuşuyordum ve zamana dikkat etmedim.

dikkat et
watch out

Watch out for her. Her weapon is language - if she wants to, she'll talk you to death. - Ona dikkat et. Onun silahı dildir, o isterse sizinle ölene dek konuşur.

Tom made a list of potential problems that we should watch out for. - Tom dikkat etmemiz gereken potansiyel sorunların bir listesini yaptı.

dikkat et
{f} note

Please take note of that. - Lütfen ona dikkat et.

You need to take note of this! - Buna dikkat etmelisin!

dikkat et
look sharp
dikkat et
{f} heed

Take heed of her advice. - Onun tavsiyesine dikkat et.

They gave no heed to the warning. - Uyarıya dikkat etmediler.

dikkat et
nota bene
dikkat et
nix
dikkat edersen
المفضلات