die liebe

listen to the pronunciation of die liebe
ألمانية - التركية
sevgi

Özlemenin nasıl olduğunu unuttuğun an, sevgi bitmiş demektir. - Die Liebe ist vorbei, wenn man vergessen hat, wie es ist, zu vermissen.

Sende üç şeyi fark eden insana güven: gülümsemenin ardında sakladığın acıyı, öfkenin ardındaki sevgiyi, suskunluğunun ardındaki sebebi. - Vertraue dem Menschen, der drei Dinge an dir bemerkt: den Kummer hinter deinem Lächeln, die Liebe hinter deinem Zorn und den Grund deines Schweigens.

Liebe
sevgler
Liebe
sevg
Liebe
severek
Liebe
seviyorsun
Liebe
seviyorum
Liebe
seviş
Liebe
aşık
Liebe
aşık ol
Liebe
aşkım

Müzik benim ilk aşkımdı ve son aşkım olarak kalacak! - Musik war meine erste Liebe und sie wird auch meine letzte sein!

Bu şarkı bana ilk aşkımın acısını hatırlatıyor - Dieses Lied erinnert mich an meinen ersten Liebeskummer.

Liebe
sayın ilgili
liebe
havlı
liebe
canım
liebe
sevgil
liebe
havil
Liebe
{'li: bı} sevi, sevgi, aşk
Liebe
(Gramer) (die) (zu) (-e, -a) …sevgi (dativ)
Liebe
[die] aşk, sevda, sevgi, sevi
Liebe
aşk

Aşk aşka nasıl aşık olabilir ki? - Wie kann die Liebe die Liebe lieben?

O tek-taraflı bir aşk ilişkisiydi. - Es war eine einseitige Liebesbeziehung.

Liebe
sevgi

Birbirlerini sevgi dolu öptüler. - Die Liebenden küssten einander.

Senin sevgini kaybedersem, her şeyi kaybederim. - Wenn ich deine Liebe verliere, verliere ich alles.

Liebe
sevi

Seni seviyorum, Laurie. - Ich liebe dich, Laurie.

Kahveyi çaydan daha çok seviyorum. - Ich mag lieber Kaffee als Schwarztee.

Liebe
muhabbet
الإنجليزية - التركية

تعريف die liebe في الإنجليزية التركية القاموس.

the love
aşk