Mary's grandmother is toothless.
- Mary'nin büyükannesi dişsizdir.
I'm not a toothless barking dog.
- Ben dişsiz bir havlayan köpek değilim.
Tom asked Mary to pick up some toothpaste and some toilet paper at the supermarket.
- Tom Mary'in markette biraz diş macunu ve biraz tuvalet kağıdı almasını istedi.
I had a toothache yesterday.
- Dün bir dişim ağrıyordu.
Dental care is expensive.
- Diş bakımı pahalıdır.
Tom is an experienced dental assistant.
- Tom deneyimli bir diş hekimi yardımcısıdır.
Brush your teeth twice a day at least.
- Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
Brush your teeth after every meal.
- Her yemekten sonra dişlerini fırçala.
Is eating a clove of garlic every day beneficial to your health?
- Her gün bir diş sarımsak yemek sağlığınız için yararlı mıdır?
You'd better see a dentist at once.
- Derhal bir diş hekimi ile görüşsen iyi olur.
When was your most recent dental appointment?
- En son diş randevun ne zamandı?