diğeri

listen to the pronunciation of diğeri
التركية - الإنجليزية
other one

Don't give me that book. Give me the other one. - O kitabı bana verme. Bana diğerini ver.

It was very wise of her to choose the other one. - Onun diğerini seçmesi çok akıllıca.

other

We have two cats; one is white, and the other is black. - Bizim iki kedimiz var, biri beyaz, diğeri siyahtır.

She has two cats. One is white and the other one is black. - Onun iki kedisi var. Biri beyaz ve diğeri siyah.

another

Each house is within shouting distance of another. - Her ev diğerine bağırma mesafesindedir.

Each house is near another. - Her ev diğerine yakındır.

the other one
diğer
other

I took one, and gave the other apples to my little sister. - Birini ben aldım, diğer elmaları ise küçük kız kardeşime verdim.

When I woke up, all other passengers had gotten off. - Ben uyandığımda, diğer tüm yolcular inmişti.

diğer
another

In the end she chose another kitten. - Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.

He lit another cigarette, but immediately put it out. - Diğer sigarayı yaktı fakat onu derhal söndürdü.

diğer
other; different; another
diğer
forth
diğer
{s} different

Our teacher also said that her wedding wouldn't be the same as other people's; we asked how it would be different, but she didn't say. - Öğretmenimiz ayrıca düğününün diğer insanlarınki ile aynı olmayacağını söyledi;biz nasıl farklı olacağını sorduk fakat o söylemedi.

He was always different from other children. - O diğer çocuklardan her zaman farklıydı.

diğer
(Bilgisayar) others

Some of the students went by bus, and others on foot. - Bazı öğrenciler otobüsle gitti, diğerleri de yürüyerek gitti.

Don't say bad things about others. - Diğerleri hakkında kötü şeyler söyleme.

diğer
(Bilgisayar) alternate
diğer
(Bilgisayar) miscellaneous
diğer
(Bilgisayar) special

Three other people were singled out for special praise. - Diğer üç kişi özel övgü için seçildi.

diğer
(Bilgisayar) more

Blondes earn 7% more than women with any other hair color. - Sarışınlar diğer saç rengine sahip kadınlardan % 7 daha fazla kazanırlar.

Why have the apes evolved more than other animals? - Maymunlar niçin diğer hayvanlardan daha çok evrim geçirdi?

diğer
(Bilgisayar) accent

The other kids at school made fun of him because of his strange accent. - Garip aksanı yüzünden okuldaki diğer çocuklar onunla dalga geçti.

diğer
second

My youngest brother has two children from his first marriage, and another child from his second. - En küçük erkek kardeşimin ilk evliliğinden iki çocuğu var, ve diğer çocuk ikinci evliliğinden.

I lost a glove. Now what should I do with the second one? - Eldivenin tekini kaybettim. Şimdi diğer tekiyle ne yapmam gerekiyor?

diğer
hetero-
diğer
alternative

Did you consider other alternatives? - Diğer alternatifleri dikkate aldın mı?

I can't believe that you aren't at least willing to consider the possibility of other alternatives. - Diğer alternatiflerin ihtimalini düşünmek için zerre kadar istekli olmadığına inanamıyorum.

diğer
farther
Diğer
alternate, alternative
bir tarafı içbükey diğeri dışbükey mercek
meniscus
bir yüzü düz diğeri dışbükey olan
plano convex
bir yüzü düz diğeri içbükey olan
plano concave
diğer
altered
diğer
other, the other
التركية - التركية
Ötekisi, başkası
diğer
Başka, özge, öteki, öbür
diğer
Başka, özge, öteki, öbür: "Diğer misafirlerimle meşgul olamadım."- Ö. Seyfettin
diğeri
المفضلات