Olayın nedenini belirlemek için bir gerçeği bulma komitesi kuruldu.
- A fact-finding committee was set up to determine the cause of the incident.
Bilimsel çalışmalar yoluyla bu kayaların yaşını belirlemek olanaklıdır.
- It is possible to determine the age of these rocks through scientific studies.
Önce ne yapılacağına karar vermeliyiz.
- We should determine what is to be done first.
Seyahat için tarihi belirlediler.
- They determined the date for the trip.
Yaşamlarımız çevremiz tarafından belirlenir.
- Our lives are determined by our environment.
Önce ne yapılacağına karar vermeliyiz.
- We should determine what is to be done first.
Yatmadan önce bu bulmacayı çözmeye karar verdim.
- I'm determined to solve this puzzle before I go to bed.
... the context determines what will pay but actually this to type this ship lies ...
... And then there is, of course, the individual and what determines how successful individuals ...