Ben onun hatalarına rağmen onu seviyorum.
- I love him despite his faults.
Tüm hatalarına rağmen, herkes onu seviyor.
- Despite all his faults, everybody likes him.
Ününe karşın mutlu değil.
- Despite his fame, he is not happy.
Tıbbi gelişmelere karşın dış gebelik, dünya çapındaki anne ölümlerinin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir.
- Despite medical advances, ectopic pregnancy remains a significant cause of maternal mortality worldwide.
Joan zor bir çocukluk geçirmesine rağmen büyük bir aktrist oldu.
- Joan became a great actress in spite of having had a difficult childhood.
Ben onun hatalarına rağmen, ona hayranım.
- I admire him, in spite of his faults.
I am right wroth with Balen, I wold he were quyte of the despyte that he hath done to me and to my Courte.
... And despite the faster change we have in the industry, we're ...
... And yet despite 50 years of work in real time ...