Jim ile hiç karşılaşmamış olmama karşın, ben hemen onu ayırt ederim.
- Though I had never met Jim, I could pick him out right away.
Kaybolma ihtimalimize karşın, yönleri yazmayı düşündüm.
- We thought we would write out the directions, in case you got lost.
Bay Smith, söz verdiği hâlde henüz dönmedi.
- Mr. Smith hasn't turned up yet though he promised to.
Gelmek için söz verdiği halde Bay Smith henüz dönmedi.
- Mr Smith has not turned up yet though he promised to come.
Fakir olmasına rağmen, o yine de mutluydu.
- Though he was poor, he was nonetheless happy.
Yine de büyük olasılıkla ne olacağını tahmin edebilirsin.
- You can probably guess what happens though.
Sanırım Tom Fransızca konuşabilir. Hatalı olabilirim gerçi.
- I think Tom can speak French. I could be wrong, though.
Gerçi onun büyük bir sorunu var.
- She has a big problem, though.
Hafif bir suçluluk duygusu olsa da o kendini gülmekten alamadı.
- He could not refrain from smiling, though with a slight sense of guilt.
Komşum olsa da onu iyi tanımıyordum.
- Even though he is my neighbour, I did not know him well.
Onlar, ikiz olmalarına rağmen, çok sayıda ortak ilgileri yok.
- Though they're twins, they don't have many interests in common.
Fakir olmasına rağmen, o mutluydu.
- Though he was poor, he was happy.