desperate shortage of food in an area; starvation, hunger

listen to the pronunciation of desperate shortage of food in an area; starvation, hunger
الإنجليزية - التركية

تعريف desperate shortage of food in an area; starvation, hunger في الإنجليزية التركية القاموس.

famine
kıtlık

Bolluk zamanlarında kıtlık zamanlarını hatırla. - In times of abundance, remember the times of famine.

Hastalık ve kıtlık birlikte giderler. - Disease and famine go together.

famine
{i} açlık

Açlık burnumuzun dibinde. - Famine stared us in the face.

Uzun kuraklığın ardından açlık geldi. - The long drought was followed by famine.

famine
{i} yokluk
famine
{i} sıkıntı

Savaş, tarih boyunca sıkıntı üretti. - War has produced famine throughout history.

Açlık insanlar arasında büyük sıkıntıya neden oldu. - Famine caused great distress among the people.

الإنجليزية - الإنجليزية
famine
desperate shortage of food in an area; starvation, hunger
المفضلات