Sadece sana şans dilemek istedim.
- I just wanted to wish you luck.
Sana iyi şans dilemek için geldim.
- I came to wish you good luck.
Anne babasının arzusunun aksine şarkıcı oldu.
- He became a singer against his parents wishes.
Benim arzuma boyun eğmesi için onu zorladım.
- I forced him into complying with my wish.
Bu harika günde bütün en iyi dileklerimle.
- All the best wishes on this wonderful day.
Umarım dileklerin gerçekleşecektir.
- I hope your wishes will come true.
O, ebeveynlerinin isteklerine karşı çıktı ve yabancı ile evlendi.
- She went against her parent's wishes, and married the foreigner.
Senin isteklerini karşılamaya çalışacağım.
- I'll try to meet your wishes.
Keşke olduğum gibi olmayı dilediğim zaman olduğum gibi olsam.
- I wish I were what I was when I wished I were what I am.
Herkes vali seçilmiş olmayı diledi.
- Everybody wished he had been elected governor.
Romalılar, imparatorluğun çöküşünü istemedi, ama oldu.
- Romans did not wish for the fall of their empire, but it happened.
Hanako'nun Taro ile evlenmek istemediği açıktı.
- It was clear that Hanako did not wish to marry Taro.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Ken wishes to brush up his English.
Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir.
- Jane wishes she could see sumo in England.