تعريف designation في الإنجليزية التركية القاموس.
- {i} tayin
- {i} gösterme
- resmetme
- (Havacılık) numaralandırma
- (Ticaret) kararlaştırma
- işaret etme
- işaret koyma
- markalama
- adlandırma
- atama
- unvan
- gösterim
- lakap
- tahsis
- isim
- {i} atanma
- {i} ad, isim, unvan, sıfat
- belirtme
- tayin edilme
- {i} gösterilme
- seçilme
- ünvan
- {i} ad
- ünvan/gösterilme
- (Ticaret) tayin etme
- design
- {f} tasarlamak
Sizin için yeni bir web sitesi tasarlamak çok zor olmazdı.
- It wouldn't be too hard to design a new website for you.
Film için yeni bir afiş tasarlamak zorundayım.
- I have to design a new poster for the film.
- design
- dizayn etmek
- design
- {i} tasarım
O, bir tasarımcı olmayı umuyor.
- She hopes to become a designer.
Tom bu tasarımı sevmez.
- Tom doesn't like this design.
- designation hole
- tanıtma deliği
- designation holes
- tanıtma delikleri
- designation of days and hours
- (Askeri) SAAT VE GÜNLERİN TAYİN EDİLMESİ: Aşağıdaki gösterilen harflerin anlamları şunlardır: D-Day: Bir harekatın başladığı veya başlamak üzere olduğu gün. Bu, savaşın ya da herhangi bir diğer harekatın başlatıldığı bir gündür. E-Day: NATO tatbikatının başlatıldığı gün. K-Day: Belirli bir konvoy şeridine getirilen veya getirilmek üzere olan bir konvoy sistemi. M-Day: Seferberliğin başladığı veya başlayacağı gün. H-Hour: Bir harekat veya tatbikatın başlayacağı veya başladığı belirli zaman. Bu terim aynı zamanda olaydan önce veya sonraki günler/saatlerin belirlenmesi için referans olarak da kullanılır Savunma Bakanlığı; Bak. "C-day", "D-day", "S-day wartime manpower planning system"
- designation of specific areas
- özel bölgeler tasarımı
- design
- plan
- design
- {i} dizayn
Tiyatronun dizaynı, seyircilerin oyuncularla daha yakınlaşıp, özel bir bağ kurmalarını mümkün kıldı.
- The design of the theatre enabled the audience to get up close and personal with the performers.
Bu ders kitabı yeni başlayanlar için dizayn edilmiştir.
- This textbook is designed for beginners.
- design
- fikir
Bu tasarım için bulanık renkler kullanmak iyi bir fikir değil.
- Using muddy colors for this design is not a good idea.
- design
- düşünceli
- design
- projelendirmek
- design
- sistemin yapısı
- design
- tasvir
- design
- nakşetmek
- design
- (Mimarlık) biçimleme
- design
- boyutlandırmak
- design
- yapmak
- design
- çizme
- design
- ölçülendirmek
- design
- tasarımını yapmak
- design
- tasarımlamak
- design
- yaratma
- design
- düzenbaz
- design
- entrikacı
- design
- plan çizmek
- design
- kurnaz
- design
- desen yapmak
- design
- düzenlemek
- design
- dizayn yapmak
- design
- hazırlamak
- design
- (İnşaat) proje hazırlamak
- design
- yapı
- design
- resmetmek
- design
- (Askeri) teknik plan
- design
- {i} tasarı
O, bir tasarımcı olmayı umuyor.
- She hopes to become a designer.
O bir tasarımcı olmak istiyor.
- She wants to be a designer.
- design
- {f} tasarla
Bu kitap çocuklara nasıl okuyacağını öğretmek için tasarlandı.
- This book is designed to teach children how to read.
Bu özellikle genç insanlar için tasarlanmıştır.
- This is designed especially for young people.
- design
- çizmek
- design
- tasar çizim
- design
- josparını çizmek
- design
- joba
- design
- taşar
- design
- tasarımı
- Table of Distribution and Allowance (TDA) designation
- (Askeri) Kuruluş Dışı Kadro ve İstihkaklar Listesinin belirlenmesi
- Tactical Air Defense System; target acquisition system and designation sight
- (Askeri) Taktik Hava Savunma Sistemi; hedeft tespit sistemi ve işaretleme nişangahı
- aeronautical designation
- (Askeri) PİLOTLUĞA ATANMA, PİLOTLUK ATANMASI: Bir kara ordusu subayına, yetkili makam tarafından emir verildiği zaman bir kara kuvvetleri uçağını kullanma izni veren atama
- basic designation
- (Askeri) KISA AD, KISA İSİM: Bir roket veya güdümlü füzeyi uygun şekilde tanıtmak için gerekli askeri harf ve rakam grubu
- channel designation
- (Askeri) KANAL İŞARETİ: Bir istasyonun kimliğini bildirmek üzere, kanal numarasıyla birlikte kullanılan bir veya birkaç harf
- design
- {i} amaç
Bu, o amaç için tasarlanmadı.
- It wasn't designed for that purpose.
- design
- {i} desen
Tabak üzerindeki deseni seviyor.
- She likes the design on the plate.
- design
- {f} 1. tasarımını
- design
- desise
- design
- desen, karikatür sitesinden çok sayıda sanatsal karikatürü ücretsiz indirebilir, kullanabilirsiniz
- design
- resim taslağı
- design
- {f} komplo kurmak
- design
- {i} amaç, maksat, hedef
- design
- have designs on someone veya something birisinde veya bir şeyde gözü olmak
- design
- (Askeri) Plan, maksat, fikir, tasarı
- design
- {f} planlamak
- design
- entrika
- design
- (Tekstil) 1. desen 2. çizmek, desen yapmak
- design
- {i} taslak
- design
- {f} modelini çizmek
- design
- kompozisyon
- design
- tasla
- design
- {i} proje
- design
- {i} komplo
- design
- {i} tasarlama
Web sayfalarını tasarlamaya başladığımızda, ülkenin bu kısmında onu yapan tek insanlar bizdik.
- When we started out designing web pages, we were the only ones doing it in this part of the country.
Tom yerel bir hayır işi için bir web sitesi tasarlamaya gönüllü oldu.
- Tom volunteered to design a website for a local charity.
- design
- {f} stilize etmek
- design
- {i} model
Büyüyünce Lego model tasarımcısı olmak istiyor.
- He wants to be a Lego model designer when he grows up.
- design
- {i} niyet
- design
- {f} kastetmek
- design
- (Askeri) TASARIM, DİZAYN, TEKNİK PLAN
- design
- yapım
- design
- tasarçizim
- distinguished designation badge
- (Askeri) ÜSTÜN NİŞAN BRÖVESİ: Üç tane atış müsabaka brövesine hak kazanılmış olduğunu gösteren madeni veya emaye bröve. Bu bröveler; biri üstün nişancı (tüfek) "Distinguished Marksman (Rifle) " diğeri Üstün Tabanca Nişancısı "Distinguished Pistol" olmak üzere iki çeşittir
- edition designation
- (Askeri) BASKI İŞARETİ: Bir baskıyı diğerinden ayırmak için kullanılan sayı, harf veya sembol
- edition designation
- (Askeri) baskı işareti
- mobilization designation
- (Askeri) SEFERBERLİK UYGULAMA GÖREV YERİ: İhtiyat asli teşkilleri kontrol programında mevcut olan ve seferberlik tecrübe ve eğitimine ihtiyaç gösteren, yetki verilmiş kadro artırma kilit personel yeri
- model designation
- (Askeri) MODEL İŞARETİ: Harf ve numaralardan oluşan bir işaret. Bu işaret; bir komple malzemeyi tanımak ve tanıtmak için vurulur. Model işareti; parça modellerinin ne olduğunu ve eğer varsa, orijinal model üzerinde ne Kadar değişiklik yapıldığını gösterir. Mesela; M2A1 örneğinde, M2 esas modeli, A1 de yapılan değişikliği gösterir. Buna "model number" da denir
- point designation
- (Askeri) NOKTA TARİFİ; MEVKİİ TAYİNİ: Bir harita üzerinde, şebekeler (gridler) vasıtasıyla bir noktanın yerini belirtme
- point designation grid
- (Askeri) NOKTA TARİFİ ŞEBEKESİ; NOKTA TARİFİ GRİDİ: Bir kara, hava, deniz haritası veya hava fotoğrafını, üzerindeki noktaların yerlerini daha kolaylıkla tarif edilecek şekilde karelere bölen, gerçek ölçek ve yön dikkatine alınmaksızın çizilmiş hatlar sistemi
- precedence designation
- (Askeri) ivedilik işareti
- precedence designation
- (Askeri) İVEDİLİK İŞARETİ: Gönderen tarafından haberlerin başına konulan ve ivedilik derecesi ile haberin işlem sırasını belirten harf veya harfler. Aynı ivedilik derecesini taşıyan haberler, haber merkezi tarafından alınış sırasına göre işleme tabi tutulur
- rock quality designation
- kayaç-kalite tayini
- rock quality designation
- kaya kalite göstergesi
- target designation
- (Askeri) HEDEF TARİFİ: Bir hedefin bulunduğu yerin, herhangi bir yöntem veya araç ile gösterilmesi veya tarifi. Örneğin, izli mermiler ile bir hedefin bulunduğu yerin gösterilmesi
- target designation
- (Askeri) Hedef tesbiti
- unit designation list
- (Askeri) birlik tayin listesi