Onun romanları genç kişiler arasında ünlüdür.
- His novels are popular among young people.
Gitmiyorum.çünkü,diğer nedenler arasında,param yok.
- I am not going, because, among other reasons, I don't have money.
Çocuk kızların arasına oturdu.
- The boy sat among the girls.
Genç çift Şükran Günü konuklarının arasına anne babalarını dahil etti.
- The young couple included their parents among their Thanksgiving guests.
Kendi aralarında tartışmaya başladılar.
- They began to quarrel among themselves.
Aralarında bir uyum hüküm sürdü.
- A harmony prevailed among them.
Hükümetlerimiz insan nüfusu içinde yaşayan uzaylılar haline geldi.
- Our governments have become space aliens living among a human population.
Onu kalabalığın içinde kaybettim.
- I lost him among the crowd.
Lactose intolerance is common among people of Asian heritage.