denizci

listen to the pronunciation of denizci
التركية - الإنجليزية
sailor

The sailors saw land. - Denizciler karayı gördü.

He hoped to be a sailor. - O bir denizci olmayı umuyordu.

jack
seafaring man
seaman

Sami became an accomplished seaman. - Sami başarılı bir denizci oldu.

The seaman apprentice, sitting on a stool in a bar, ordered a beer while waiting for his basket of fish and chips. - Bir barda bir taburede oturan denizci çırağı balık ve cips sepetini beklerken bir bira ısmarladı.

marine

The communist forces quickly defeated the Marines. - Kominist güçler çabucak denizcileri yendi.

The Marines quickly defeated the communist forces. - Denizciler hızla kominist kuvvetleri mağlup etti.

merchant seaman
shipmen
seafarer
(Informal) gob
krooboy
navigator
tar
mariner
seaman, sailor
seaman; sailor; navigator
jack-tar
blue jacket
seamen
jarhead
{i} gob
charon
bluejacket
denizci er
jack tar
denizci mavisi
(Bilgisayar) navy
denizci millet
(Politika, Siyaset) maritime nation
denizci elbisesi
(çocuk) sailor suit
denizci er
gob
denizci er
seaman recruit
denizci er
seaman
denizci gibi
seamanlike
denizci gömleği
(Tekstil) sailor shirt
denizci kaması
cutlass
denizci kıyafeti
gansey
denizci olmak
go to sea
denizci olmayan kimse
landsman
denizci olmayan kimse
landsmen
denizci sanatı
(Askeri) nautical art
denizci sertifikası
(Askeri) seaman certificate
denizci sosu
(Gıda) matelote sauce
denizci sosu
(Gıda) matalote sauce
denizci süveteri
(Tekstil) sailor's jumper
denizci ulus
(Politika, Siyaset) seafaring nation
denizci yaka
(Tekstil) sailor collar
denizci yakalı bluz
middy
Asker ve Denizci Sivil Yardım Hareketi
(Askeri) Soldiers and Sailors Civil Relief Act
kaptan lisanslı denizci
master mariner
usta denizci
old salt
yetenekli denizci
(Askeri) able-bodied seaman
yün denizci yeleği
Guernsey
التركية - التركية
Denizle ilgili işlerde çalışan kimse
Deniz sporlarıyla uğraşan kimse
Denizle ilgili işlerde çalışan kimse: "Kurtarılan iki denizci geceyi orada geçirdiler."- H. Taner
Deniz askeri
denizci
المفضلات