Bana bir tanıtım yap.
- Give me a demonstration.
O şimdiye kadar dokuz insansı robot yapmıştı ama onların hepsi tanıtım modelleriydi.
- Up to now he had made nine humanoid robots but they were all demonstration models.
Lider parktaki göstericileri görevden attı.
- The leader dismissed the demonstrators in the park.
1960'larda Japon üniversite öğrencileri tarafından hükümete karşı yapılan gösteriler vardı.
- There were demonstrations against the government by Japanese university students in the 1960's.
Demokraside ilk ders halkın iradesine uymaktır.
- The first lesson in democracy is to abide by the will of the people.
Demokrasi; halkın, halk için, halk tarafından yönetilmesidir.
- Democracy is the government of the people, by the people, for the people.
Öğretmen fikri bir deneyle ispat etti.
- The teacher demonstrated the idea with an experiment.
Tartışmayı kaybettiğini açıkça ispatladım.
- I have clearly demonstrated that you've lost the argument.
Size buluşumu göstermeme izin verin.
- Allow me to demonstrate my invention to you.
O, muhtemelen insanların gerçekten protesto yapmak yerine sadece boy göstermek için gösterilere gittiklerini kastediyordu.
- He probably meant that people go to demonstrations just to show up instead of actually protesting.
After hearing the demo the record label approved funding to record the song with a full band.
The band demoed thirty songs. Their manager thought that ten of the songs would make a good record.
... The demo will be available for to you play with. It's a ton of fun, after the keynote ...
... Let's go back to the demo. ...