delikli

listen to the pronunciation of delikli
التركية - الإنجليزية
perforated
hollow
(Askeri) flash vented
(Bilgisayar) drilled
cannulated
sprocketed
strainer; skimmer
cribriform
perforated, punched, sprocketed, alveolate
having a hole, having holes; bored, pierced, drilled, perforated
porous
having holes
spongy
punctured, having a puncture
punched
cavernous
(giysi) peekaboo
alveolate
holey

What should we do with these holey socks? - Bu delikli çoraplarla ne yapmalıyız?

fenestrate
prepunched
punctured
(Tıp) foraminous, foraminated
perforate
delik
hole

The sudden increase of ultraviolet rays made the researchers believe in the existence of ozone holes. - Ultraviyole ışınlarının ani artışı araştırmacıları ozon deliklerinin varlığına inandırdı.

Tom only had one pair of socks and they had holes in them. - Tom'un sadece bir çift çorabı vardı ve onların delikleri vardı.

delikli cıvata
eye bolt
delikli gez
(Askeri) peep sight
delikli kart
ton
delikli kaşık
(Gıda) slotted spoon
delikli nişangah
(Askeri) aperture sight
delikli sac
perforated sheet
delikli çinko levha
(Arılık) perforated zinc
delikli ölçer
(Gıda) orifice meter
delikli alçı levha
(İnşaat) perforated plasterboard
delikli anahtar
(Dilbilim) punched stencil key
delikli baharat topu
pomander
delikli band
(Elektrik, Elektronik) perforated tape
delikli bant
perforated tape
delikli beton
porous concrete
delikli bir şekilde
cavernously
delikli boru
perforated pipe
delikli boru drenajı
(İnşaat) perforated pipe underdrain
delikli boru metodu
perforated pipe method
delikli borularla sulama
(Tarım) perforated pipe method
delikli budak
pith knot
delikli burgu çubuğu
(Madencilik) hollow rod
delikli dantel
(Tekstil) air lace
delikli deri
breathable leather
delikli dren
(İnşaat) perforated drain
delikli duvar
(Askeri) perforated wall
delikli döşeme
open floor
delikli döşeme levhası
(İnşaat) perforated panel
delikli ekran
porous screen
delikli elektrikle ateşleyici
(Askeri) flash vented electric squib
delikli enjektör
hole-type nozzle
delikli enjektör
(Otomotiv) orifice nozzle
delikli gaz yapısı
(Avcılık) rear aperture sight
delikli halka
perforated ring
delikli izole plakası
plate partition
delikli işleme
embroidery openwork
delikli kafes
(İnşaat) perforated grill
delikli kap
sifter
delikli kart
punch card
delikli kart
punched card
delikli kart hesap makinesi
(Askeri) punch card accounting machine
delikli kart makinesi
(Askeri) punch card machine
delikli kart sistemi
punched card system
delikli kartla verilen giriş
(Elektrik, Elektronik) card input
delikli katot lambası
(Tıp) hollow-cathode lamp
delikli kağıt band
(Elektrik, Elektronik) punched papertape
delikli levha
(İnşaat) perforated board plate
delikli levha
(İnşaat,Teknik) perforated plate
delikli maske
shadow mask
delikli menfez
(İnşaat,Teknik) perforated grille
delikli mercan
madrepore
delikli mıknatıslı bant
(İnşaat) perforated magnetic tape
delikli nokta
(Bilgisayar) hollowed point
delikli odunlifi levha
(İnşaat) perforated hardboard
delikli plaka
hole plate
delikli plaka
orifice plate
delikli plaka boru
orifice pipe
delikli pres
(Matbaacılık, Basımcılık) drilled press roll
delikli profil
hole profile
delikli pul
(Denizbilim) pored scale
delikli sac
perforated plate
delikli sac elek
(İnşaat) perforated metal screen
delikli sac levha
(İnşaat) perforated sheet lath
delikli serpme kutusu
dredger
delikli somun
pierce nut
delikli supap
sleeve valve
delikli tamburlu kurutucu
suction drum drier
delikli tamburlu kurutucu
(Teknik,Tekstil) perforated drum drier
delikli tavan
(İnşaat,Teknik) perforated ceiling
delikli taş
sink
delikli tespit çivisi
holdfast
delikli tuğla
hollow brick
delikli tuğla
airbrick
delikli tuğla
hollow tile
delikli tuğla
hallow tile
delikli tuğla
perforated brick
delikli valsler
(Matbaacılık, Basımcılık) perforated roll
delikli yakıt giriş vidası
(Otomotiv) fuel inlet hollow screw
delikli yapmak
perforate
delikli zarf
(Ticaret) panel envelope
delikli çelik sac
(İnşaat) perforated steel sheet
delikli şerit
(Bilgisayar,Teknik) punch tape
delikli şerit kodu
(Bilgisayar) punched tape code
delik
hollow
delik
vent
delik
bore
delik
orifice
delik
hole, opening, orifice, outlet, aperture, slot, rent; jail, jug, clink, the cooler, the can" " tutukevi; bored, pierced
delik
{i} prison

The prisoner dug a hole under the prison wall. - Mahkûm cezaevi duvarının altında bir delik açtı.

delik
{i} port
delik
{i} stir
delik
prick
delik
blowout
delik
(Gıda) pinhole
delik
break-through
delik
(Arılık) spiracle
delik
nozzle
delik
leaky
delik
venthole
delik
clink
delik
drill
delik
outlet
delik
rent
delik
slot
delik
eyelet
delik
aperture
delik
eye

Tom has a pierced eyebrow. - Tom'un delikli bir kaşı var.

delik
perforation
delik
nutcase
delik
mortise
delik
in the hole
iri delikli kalbur
Huge hole sieve
ağzı delikli kap
sifter
delik
mortice
delik
hole, opening, orifice
delik
opening
delik
bored, pierced, drilled, perforated
delik
slang prison, jail, jug, clink, cooler, lockup
delik
punctured
delik
vent hole
delik
(sivri uçla) prick
delik
ventage
delik
cavity
delik
(Anatomi) foramen
delik
den

Black holes are very dense. - Kara delikler çok yoğundur.

delik
os
delik
eyehole
delik
plughole
delik
puncture
delik
(Tekstil) snag
dikey delikli
vertically perforated
dört delikli
quadripuntal
kare delikli
square perforated
kare delikli levha
square perforated plate
kare delikli metal levha
square perforated metal plate
tuzluk (kapağı delikli)
saltshaker
yatay delikli
horizontally perforated
yuvarlak delikli
round perforated
çok delikli
multihole
çok delikli baca
chimney stack
التركية - التركية
Bir tür olta iğnesi
Deliği veya delikleri olan: "Sokaklarda delikli Mihaliç peynirinden nane suyuna kadar ne görse alıyordu."- R. N. Güntekin
Deliklerle kaplı esnek doku şeritlerine verilen ad
Kevgir
Deliği veya delikleri olan
DELİK
(Osmanlı Dönemi) Rüzgârın yerden savurup tozuttuğu toprak
DELİK
(Osmanlı Dönemi) Hurma ve yağdan yapılan bir yemek
DELİK
(Osmanlı Dönemi) Oğmaç aşı
Delik
(Hukuk) FETHA
Delik
nukbe
Delik
murş
Delik
sakb
delik
Ceza evi
delik
Delinmiş: "Hangi evden istedilerse gittim, dama çıktım, akan delik kiremidi buldum, yerine sağlam kiremit koydum."- H. S. Tanrıöver
delik
Dar, küçük çukur: "Küçük çocuk, kulübenin kenarına yığılmış taşlardan yukarıda bir deliğe sıkışmıştı."- S. F. Abasıyanık
delik
Dar, küçük açıklık
delik
Delinmiş
delik
Küçük hayvan yuvası
delik
Dar, küçük açıklık; dar, küçük çukur
delikliler
Delikli ve sert bir kabukla kaplı bir hücreli hayvanlar takımı
delikli
المفضلات