Portakal çiçekleri rahatlatıcı bir etki ve hoş bir kokuya sahiptir.
- Orange blossoms have a relaxing effect and a delightful scent.
Alandaki bir uzman tarafından takdir edilmek hoş.
- It is delightful to be praised by an expert in the field.
Tatlı bir mizah duygusu var.
- She has a delightful sense of humor.
Benim için büyük sevinç, o birincilik ödülünü kazandı.
- To my great delight, he won the first prize.
Elizabeth sevinçliydi.
- Elizabeth was delighted.
İnsanların keyifli olduklarını düşünüyorum.
- I think people are delighted.
Ben az önce keyifli bir haber aldım.
- I've just received some delightful news.
Sevinmek, üzülmenin karşıtıdır.
- Delight is the opposite of sorrow.
Gerçek bir zevkle kitabını okudum.
- I read your new book with real delight.
Bir dağ zirvesinden güneş'in doğuşunu izlemek bir zevk.
- To see the sunrise from a mountaintop is a delight.
... And we think that's delightful. ...
... And so we put delightful animations ...