Tom narin bir çocuktu.
- Tom was a delicate child.
Örümcek bahçede narin ağını ördü.
- The spider spun her delicate web in the garden.
Dini meseleler hakkında konuşmak hassas bir mevzudur.
- Speaking of religious matters is a delicate issue.
O çok hassas bir durumdu.
- That was a very delicate situation.
Layla'nın çok zarif özellikleri vardı.
- Layla had very delicate features.
Narin, zarif çiçekler çiçek açmış.
- The delicate, graceful flowers are in bloom.
Ödeme sistemleri narin ve dengesizdir - Nakit daha güvenlidir.
- Payment systems are delicate and unstable - Cash is safer.
Don't put that in with your jeans, it's a delicate!.
Set the washing machine to the delicate cycle.
The negotiations were very delicate.