تعريف dekor في التركية الإنجليزية القاموس.
- scene
I figured a change of scenery might do us good.
-Bir sahne dekoru değişikliğinin bizi iyi yapabileceğini düşündüm.
I could really use a change in scenery!
-Gerçekten sahne dekorunda bir değişiklik kullanabilirim.
- decoration
The decoration of the church is beautiful.
-Kilisenin dekorasyonu güzel.
He studied interior decoration.
-O, iç dekorasyon eğitimi aldı.
- decor
You can decorate the cocktail with a cherry or a pineapple.
-Bir kiraz veya ananas ile kokteyli dekore edebilirsin.
I spent the holidays decorating the house.
-Ev dekore ederek tatili geçirdim.
- theat. set
- decoration, decor; set, setting; scenery, decor
- setting
- scenery
I figured a change of scenery might do us good.
-Bir sahne dekoru değişikliğinin bizi iyi yapabileceğini düşündüm.
I could really use a change in scenery!
-Gerçekten sahne dekorunda bir değişiklik kullanabilirim.
- adornment
- set
- dekor olmak
- decorate
- dekor ambarı
- scene dock
- dekor boyası
- color keyed paint
- dekor değişimi
- (Tiyatro) change of sets
- dekor değiştirici
- shifter
- dekor için yapılmış yapı
- folly
- dekor projektörü
- (Aydınlatma) effects projector
- dekor ressamı
- (Sanat) stage designer
- dekor ressamı
- scene painter
- dekor ressamı
- (Sanat) scene-painter
- dekor taşıtı
- (Tiyatro) boat-truck
- dekor uzmanı
- (Tiyatro) realizer
- dekor çizgisi
- (Tiyatro) settingline
- dekor şeridi
- decor stripe
- sahne kurulumu ve dekor
- stage-setting and scenery
- süslü dekor
- gingerbread
- çiçekli asma dekor
- swag
المصطلحات ذات الصلة
تعريف dekor في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Süs. Bir sahneyi mütenasib bir nizamla süslemek
- Tiyatro, sinema ve televizyonda sahneye konulan eserin yazıldığı yerin, çağının özelliklerini belirleyen çeşitli ögelerin (perde, aksesuar vb.nin) bütünü
- Görünüş, manzara
- Bir yere süsleme amacıyla verilen düzen
- Tiyatro ve sinemada, olayın geçtiği yeri canlandırmada kullanılan eşyaların tümü
- Tiyatro, sinema ve televizyonda sahneye konulan eserin yazıldığı yerin, çağının özelliklerini belirleyen perde, aksesuar vb
- Görünüş, manzara: "Münzevi çiftliğin dekorundan hazzetti."- R. H. Karay
- ögelerin bütünü: "Kampta kurduğumuz sahneyi, yaptığımız dekorları, oynadığımız oyunları anlatıyordu."- R. N. Güntekin
- bezem