الفرنسية - التركية
تعريف dejeuner في الفرنسية التركية القاموس.
- déjeuner
- öğle yemeği
Öğle yemeğinden sonra ayrılabiliriz.
-Nous pouvons partir après le déjeuner.
Öğle yemeğini yemeyi az önce bitirdim.
-J'ai juste fini de déjeuner.
- déjeuner d'affaires
- iş yemeği
- déjeuner de soleil
- süreksiz şey, gelip geçici
- déjeuner
- öğle yemeği yemek
- déjeuner
- öğle yemek
- déjeuner
- kahvaltı etmek
- petit déjeuner
- kahvaltı
Git Tom'u uyandır ve ona kahvaltının hazır olduğunu söyle.
-Vas réveiller Tom et dis lui que le petit déjeuner est prêt.
O fiyata kahvaltı dahil mi?
-Est-ce que le prix inclut le petit déjeuner ?
- petit déjeuner
- sabah kahvaltısı
- prendre le petit déjeuner
- kahvaltı etmek, kahvaltı yapmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف dejeuner في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- a midday meal
- {i} (French) breakfast; midday meal, luncheon