I saw grandpa two or three times a week.
- Haftada iki üç kez dedemle görüşüyordum.
Tom speaks French to his grandparents.
- Tom dedesi ve ninesiyle Fransızca konuşur.
It was my grandfather that told me that story.
- Bana o masalı anlatan dedemdi.
My grandfather would often read and study at this desk.
- Dedem masasında sık sık okur ve çalışırdı.