Sally exchanged a twenty-dollar bill for five-dollar bills.
- Sally, yirmi-dolarlık bir banknotu beş dolarlık banknotlarla değiştirdi.
I exchanged yen for dollars.
- Yen'i dolarla değiştirdim.
They replaced the defective TV with a new one.
- Arızalı TV yi yenisiyle değiştirdiler.
You can also replace the mascarpone with cream.
- Ayrıca krem peyniri krema ile değiştirebilirsiniz.
Tom got his suit altered.
- Tom takım elbisesini değiştirdi.
She altered her plans.
- O, planlarını değiştirdi.
Do you think it's dangerous to eat genetically modified food?
- Genetiği değiştirilmiş gıda yemenin tehlikeli olduğunu düşünüyor musunuz?
I'm a genetically modified organism.
- Ben genetiği değiştirilmiş bir organizmayım.
You'll have to modify the height of the table to make it fit.
- Onu uygun hale getirmek için tablonun yüksekliğini değiştirmek zorunda kalacaksın.
The constitution was amended so that women could vote.
- Kadınların oy verebilmesi için anayasa değiştirildi.
The Bill of Rights amended the U.S. Constitution.
- İnsan hakları beyannamesi ABD Anayasasını değiştirdi.
But Pepperberg says working with the parrot has already changed the way of looking at animals.
- Fakat Pepperberg papağan ile çalışmanın daha şimdiden hayvanlara bakmanın şeklini değiştirdiğini söylüyor.
Long time, no see. I hear that you've changed your job again.
- Uzun süre görüşmedik. Ben, işini tekrar değiştirmiş olduğunu duydum.
This book will transform your life.
- Bu kitap yaşamınızı değiştirecek.
She has altered the way she does her hair.
- O, saçını yapma tarzını değiştirdi.
She altered her plans.
- O, planlarını değiştirdi.
These two parts are interchangeable.
- Bu iki parça değiştirilebilir.
Women are interchangeable instruments for a constantly identical pleasure.
- Kadınlar sürekli aynı zevk için değiştirilebilir enstrümanlardır.
Tom is at the bank exchanging money.
- Tom bankada para değiştiriyor.
Mary and I, who are twins, would amuse ourselves by exchanging identities and fooling everyone.
- İkiz olan Mary ve ben kimlikleri değiştirerek ve herkesi kandırarak kendimizi eğlendirirdik.
Do you want to switch seats?
- Koltukları değiştirmek ister misiniz?
Will you switch seats with me?
- Benimle yerleri değiştirir misin?
That will change nothing.
- O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
That won't change anything.
- O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
He was bartering information.
- Bilgi değiş tokuş ediyordu.
Would you like to swap jobs?
- İşleri değiştirmek ister misin?
Tom wishes he could swap places with Mary.
- Tom yerleri Mary ile karşılıklı değiştirebilmeyi diliyor.
There are varying explanations.
- Değişik açıklamalar var.
Opinions vary from person to person.
- koşullardan insandan insana değişir.
The prices of certain foods vary from week to week.
- Bazı gıdaların fiyatları haftadan haftaya değişmektedir.
In Colombia, the population is classified into social strata ranging from one to six, one being the poorest and six being the richest.
- Kolombiya'da nüfus birden altıya kadar değişen sosyal katmanlara göre sınıflandırılır. Bir en fakir olma ve altı en zengin olma.
Many boys and girls ranging from 12 to 18 entered the contest.
- 12 ila 18 arasında değişiklik gösteren birçok erkek ve kız yarışmaya katıldı.
In the summer, the temperature ranges from thirty to forty degrees Celsius.
- Yazın, sıcaklık otuzla kırk santigrat arasında değişkenlik gösterir.
Prices range from one to five dollars.
- Fiyatlar bir dolarla beş dolar arasında değişir.
That'll change nothing.
- O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
That will change nothing.
- O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
Tom's favorite singer is always changing.
- Tom'un favori şarkıcısı sürekli değişiyor.
Tom is in the garage changing his oil.
- Tom garajda yağını değiştiriyor.
He's proposing a suggestion for altering the research method.
- O araştırma yöntemini değiştirmek için bir öneri teklif ediyor.
I'm tired of altering my plans every time you change your mind.
- Senin her fikrini değiştirdiğin zaman planlarımı değiştirmekten usandım.
If the address changes, please contact us.
- Eğer adres değişirse, lütfen bizimle bağlantı kurun.