davet edilmeden

listen to the pronunciation of davet edilmeden
التركية - الإنجليزية

تعريف davet edilmeden في التركية الإنجليزية القاموس.

davet et
invite

You ought to have invited him, but you didn't. - Onu davet etmeliydin fakat etmedin.

I don't have a stamp collection, but I have a Japanese postcard collection that I could use as an excuse to invite him. - Pul koleksiyonum yok ama onu davet etmek için bir mazeret olarak kullanabildiğim Japon kartpostal koleksiyonum var.

davet et
inviting

I could kick myself for not inviting Tom and Mary to my party. - Tom'u ve Mary'yi partime davet etmediğim için kendime sitem edebilirdim.

Thank you for inviting me to your birthday party. - Beni doğum günü partine davet ettiğin için teşekkür ederim.

davet edilmeden
المفضلات