davet edilen

listen to the pronunciation of davet edilen
التركية - الإنجليزية
invitee
invited

Tom was one of the invited guests. - Tom davet edilen misafirlerden biriydi.

Tom asked me if he was on the list of people invited to the party. - Tom bana partiye davet edilen kişilerin listesinde olup olmadığını sordu.

davet et
invite

I plan to invite a lot of guests to the opening ceremony. - Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum.

I called you, on the one hand to invite you out to eat, and on the other to tell you my son is going to get married. - Bir taraftan seni yemeğe davet etmek için, diğer taraftan sana oğlumun evleneceğini söylemek için seni aradım.

davet et
inviting

Thank you very much for inviting me. - Beni davet ettiğiniz için çok teşekkür ederim.

I cannot go to the party, but thank you for inviting me all the same. - Partiye gidemem, yine de beni davet ettiğin için teşekkür ederim.

davet edilen
المفضلات